Sefirin Kizi « Fille d’Ambassadeur » – Présentation de ses personnages!

Home / Info et Presse / Sefirin Kizi « Fille d’Ambassadeur » – Présentation de ses personnages!
Sefirin Kizi « Fille d’Ambassadeur » – Présentation de ses personnages!

Aujourd’hui, le succès d’une série tient à plusieurs critères : l’originalité de l’intrigue, le choix du lieu de tournage, la qualité du scénario sont les premiers qui nous viennent à l’esprit. Mais ce qui fait avant tout le succès d’une série auprès des téléspectateurs, conjointement à ces éléments, c’est le choix des personnages.

Donner une particularité à chacun en les rendant uniques ; leur attribuer une histoire, un passé, un avenir ; créer des liens forts entre les personnages… pour ainsi les faire entrer dans le cœur des téléspectateurs, c’est le fer de lance d’une série à succès.

Sefirin kızı est prometteur dans ce sens. Voici les principaux traits des personnages de la série, tous aussi intéressants les uns que les autres. Nous les découvrirons lundi 16 décembre prochain, à 20h00, sur StarTV.

ENGİN AKYÜREK – SANCAR EFEOĞLU:
Belediye Başkanı’nın zeytinliklerinde çalışan fakir bir yarıcının oğlu; Muğla’dan başka bir yer görmemiş bir köylü çocuğu. Hep Nare’ye sevdalı, hep Nare’nin ihanetinin acısını taşıdı, kalbinde hep o sırtından bıçaklanmış köylü çocuğunu sakladı. Nare’den sonra hırs yaptı, zengin oldu. Babasının yarıcılık yaptığı o zeytinlikleri satın aldı, şimdi bir konakta oturuyor ailesiyle. Hatta evlendi. Sancar bir Efe. Gazabı yakan şefkati saran, öfkesi de sevdası da büyük, neşesi de acısı da yüksek, halkın bağrından kopmuş bir adam.

NESLİHAN ATAGÜL DOĞULU – NARE ÇELEBİ:
Bir büyükelçinin kızı. İzlanda’da doğmuş; Norveç’te, Japonya’da, Hindistan’da büyümüş, sekiz dil bilen bir dünya vatandaşı. Hep Sancar’a sevdalı, hep onun tarafından kovuluşunun acısını taşıdı, kalbinde hep sevdiği adamın sahip çıkmadığı narin peri kızını sakladı.Sancar’dan sonra evladına tutundu, onun için yaşadı. Acılarını yüreğine gömüp o narin peri kızından bir amazon yarattı.

URAZ KAYGILAROĞLU – GEDİZ IŞIKLI:
Muğla’nın en köklü ailelerinden birinin oğlu. Babası Muğla’nın çok sevilen Belediye Başkanı idi, Gediz de cok sevilen bir iş adamı ve Sancar’ın ortağı. Nare çocuğuyla birlikte Muğla’ya dönünce ona aşık oldu ama Sancar da en yakın arkadaşı!Gediz bir Joker. Çok eğlenceli bir adam ama kızınca dünyayı yakıp seyrine bakabilir.

ERHAN ALPAY – AKIN VARDARLI:
Nare’nin aynı evde birlikte büyüdüğü, abi bildiği adam. Çok zengin ailesi bir kazada ölünce babasının yakın arkadaşı olan Sefir Bey’in vesayeti altına girmiş. Sefir Bey’in mirasına göz diktiğini farkedince, o da Nare’ye göz koymuş. Akın tam bir narsist sosyopat. Yaptığı hiçbir şeyden sorumluluk hissetmez ve pişmanlık nedir bilmez.

ERDAL KÜÇÜKKÖMÜRCÜ – GÜVEN ÇELEBİ:
Nare’nin büyükelçi babası; Sefir Bey. Şimdilerde Montenegro büyükelçisi. Çok asil bir aileden gelmesine rağmen, hem soyunun hem mesleğinin şerefine leke sürecek gizli bir zaafı var; kumar. Egemen Bey bir kibir yumağı. Köylülerden ve halktan nefret eder, kendisini bir şey zanneder. Ama karakter olarak çok zayıftır, zaaflarıyla kibri arasında boğulur durur.

GONCA CİLASUN – HALİSE EFEOĞLU:
Sancar’ın annesi. Bir zamanlar Belediye Başkanı’nın evinde beslemeydi, şimdi Efeoğlu Konağı’nda Hanım. Kendisi gibi aşağıdan gelme Menekşe’ye büyük sempatisi var, Sefir Kızı Nare’den nefret ediyor. Halisefe sonradan görme bir “bulla”, yani Muğla ağzıyla hanım ağa. Çocukları için canını verir lakin onun doğrusundan başka her şey yanlış; onun soyundan gayri herkes düşman.

TÜLİN YAZKAN – MENEKŞE EFEOĞLU:
Sancar’ın yeni evlendiği karısı. Zaten savaşmak zorunda olduğu bir destan vardı; şimdi destanın kahramanı Nare geri döndü. Üstelik evlendiği gece bir üvey kızı oldu! Menekşe bir şeytan. Ama sana bir melek gibi görünür, gemisini yürütür.

BEREN GENÇALP – MELEK ÇELEBİ:
Nare ile Sancar’ın sekiz yaşındaki kızları. Annesinin yaşadığı acıları gördü; erkenden büyüdü. Nare tarafından çok olgun, çok güçlü yetiştirildi ama annesini bu dünyada tek başına bırakan babasını hep merak etti. Melek annesi gibi bir savaşçı, babası gibi bir Efe olma yolunda ilerliyor.

DOĞUKAN POLAT -YAHYA:
Sancar’ın erkek kardeşi, Elvan’ın kocası, Halisefe’nin ortanca çocuğu.Sancar’ın Yahya yahut Elvan’ın Yahya diyorlar. Birilerinin bir şeyi olmaktan başka bir özelliği yok, abisinin gölgesinde olmaktan dolayı sıkıntısı da yok, arabalara ve futbola sevdalı, hayatından memnun bir adam. Yahya şimdilik hem kör hem sağır. Gözü açılınca biriktirdiği tüm kompleksler ortaya çıkacak.

HİVDA ZİZAN ALP – ELVAN EFEOĞLU:
Halisefe’nin ilk gelini, Sancar’ın kardeşi Yahya’nın karısı. Onu da köyden aldılar, feci halde sonradan görme bir kadın ama çok neşeli; çok dandun, patavatsız bir kadın. Kaynanası Gökgörmedik Elvan diyor ona ama Elvan kaynanasını çok seviyor. Kocasından önce kaynanasına sevdalanmış zaten, Yahya’nın karısı değil Halise Efe’nin gelini olmak istemiş.

ÖZLEM ÇAKAR YALÇINKAYA – REFİKA IŞIKLI:
Gediz’in annesi, Halisefe’nin ahretliği.
Refika Hanım tam bir yanar döner. Pek tatlı görünür ama rüzgar nerden eserse oraya döner.

ESRA KIZILDOĞAN – MÜGE IŞIKLI
Gediz’in ablası. Psikolog. Hiç evlenmemiş çünkü daha yirmili yaşlardayken aşık olduğu adamı hiç unutamamış. Müge tam bir domestik. Psikoloji kariyerine rağmen hala tek hayali o adama baklavalar börekler açmak.

CEMRE ÖKTEM – ZEHRA EFEOĞLU
Sancar’ın en küçük kız kardeşi, Halisefe’nin tek kızı. Aynı zamanda köyün meczubu Kavruk Ömer’in gizli sevdası. Zehra bir sevgi böceği. Yüzünü modern dünyaya dönmüş, kafası çalışan, neşeli, bir ayağı sakat bir kız. Sakatlığına rağmen, Efeoğlu Konağı’nın dünyaya ve aydınlığa açılan yüzü o.

EDİP TEPELİ – KAVRUK ÖMER:
Sancar’ın çocukluk arkadaşı ve köyün ozanı. Mani okumadığı, türkü söylemediği vakitlerde Efeoğlu Konağı’nın işlerine bakar. Meczup diyorlar ama herkesten akıllı. Deli mi veli mi bilinmez bir keloğlan, bir gün suyun üzerinden yürüyüp giderse şaşırmayacaksın. ,Kavruk bir köy dervişi. Halkın içinde hakkın peşinde.

« Si tu meurs, ça devient épique, si tu vis tu mens » – « Si l’un des deux amoureux vient à mourir, ça devient une légende, S’ils vivent, ça devient un mensonge. »

Sincères Remerciements : Sarah Keating/Gülperi Bilici

Leave a Reply

Your email address will not be published.

error: Right click prohibited