D’Istanbul à Bodrum – Rencontre avec Engin Akyürek – From Istanbul to Bodrum – Meeting with Engin Akyürek – Paris’ten İstanbul’a, İstanbul’dan Bodrum’a Engin Akyürek ile karşılaşma.

D’Istanbul à Bodrum – Rencontre avec Engin Akyürek –  From Istanbul to Bodrum – Meeting with Engin Akyürek – Paris’ten İstanbul’a, İstanbul’dan Bodrum’a Engin Akyürek ile karşılaşma.

 Paris’ten İstanbul’a, İstanbul’dan Bodrum’a
Engin Akyürek ile karşılaşma – 2. Bölüm

Yola çıkmadan önce, Harikalar Diyarı’na yapacağımız gezimizin tam olarak nasıl gelişeceği hakkında çok fazla bilinmez vardı, kahramanımızla nasıl tanışacaktık ? Ve aniden, büyük heyecanımız yerini korkuya kadar uzanan derin şüphelere bıraktı ! Gerçekten çekim alanına ulaşıp onunla tanışabilecek miydik ? İddialı fransız hayranları için ayıracak vakti olacak mıydı ? Yoksa rolüne konsantre olması gerektiğinden bizi davetsiz misafirler, işgalciler gibi mi görecekti ? Ziyaretimizi Sefirin Kızı’nın prodüksyon müdürlerine haber vermemiz gerekmez miydi ? Çekimin gidişatını aksatacak mıydık ? Bizimle buluşmayı kabul edemeyecek kadar yorgun mu olacaktı ? Gördüğünüz gibi bunun gibi yüzlerce soru bizi endişelendirmeye devam etti.

20 Nisan Çarşamba

Akşam geç saatlerde Bodrum’a ulaştık. Endişe, heyecan ve hepsinden önemlisi neşeli geçirdiğim bir gece oldu, tahmin edebilirsiniz. Filmleri ve dizileri birbiri ardına aklımdan geçerken tüm duygular bir arada. Uyuyabilmem imkansızdı!

Vous cherchez une agence pour organiser votre voyage en Turquie ?

Je vous conseille Scope Voyage Turquie qui met tout en oeuvre pour permettre la flexibilité nécessaire à la préparation de votre voyage et vous construit votre itinéraire sur mesure.



Profitez d'un service exceptionnel
pour faire de votre voyage une expérience unique.

21 Nisan Çarşamba, unutulmaz bir gün!

Biz erkenciyiz, arkadaşımız Nurgül ve kızı Rümeysa bizimle buluşmak için otelimize erkenden geldiler. Engin Akyürek sayesinde güzel dostluklarımız oluyor. Bir dakika bile kaybetmeden yolculuğumuzun asıl amacı olan çekim yerine doğru yola çıkıyoruz. Nurgül’e arabasında eşlik ediyorum, kızlar da bizi başka bir araçla takip ediyor. Tüm yolculuk boyunca kalbim o kadar hızlı çarptı ki duracak diye korktum. Kendimi çimdikliyorum, « tatlı bir rüya mı görüyorum ? Bugün gerçekten Engin Akyürek ile tanışabilecek miyim ? »

Varır varmaz karşılaştığımız ilk manzara : Sancar’ın yol kenarına park edilmiş arabası . Tek sıra halinde duran set araçları da hayalimizin gerçekleşmek üzere olduğunun habercisi oluyor. Kalbim bir kez daha alabora oldu. Ellerimizde hediye paketleri arabadan iniyoruz ve çekim sahasına doğru  ilerliyoruz. Binaya yaklaştığımızda Sefirin Kızı dizisinden Halise’nin kahyası Nedim’i hemen tanıyoruz. Nurgül, NGM prodüksyon çalışanlarından biriyle konuşuyor. Engin Akyürek Bey ile tanışmak için çok uzaklardan geldiğimizi anlatıyor. Bize, çekimlerin uzunluğu nedeniyle, Engin Bey ile tanışmak için birkaç saat, belki dört belki de beş saat sabretmemiz gerekebileceği söyleniyor. Bu eşsiz anı yaşayabilmek için Fransa’dan, binlerce kilometre yol kat ederek geldiğimizi, tüm gün sürse de beklemekten çekinmediğimizi söyledik.

Vakit geçirmek için müsait görünen Nedim ile buluşmaya karar veriyoruz. Engin Akyürek’i görmeye geldiğimizi kendisine söyledik ve binanın içinde olup olmadığını sorduk. Bize çok dostane bir ses tonuyla cevap verdi : “Beklerseniz onunla tanışabilirsiniz. Binadan ayrıldığında hemen yaklaşın ona. Engin Bey asla karşı çıkmaz, size dinleyecektir”. Bu sözler bizi sonsuz mutlu etti aynı zamanda bize çok da güven verdi.
Umut sonunda şüpheyi yener.

Şans gerçekten de o gün bize gülümsüyor. Yaklaşık bir saat sonra, etkileyici bakışlara sahip, uzun boylu ve zayıf yakışıklı bir adamın ortaya çıktığını görüyoruz. Hemen düşünüyorum: « Böyle bir adam nasıl fark edilmez? « . Onu binlerce kilometre öteden tanıyabilirdim. Hızlıca karavanına doğru yürüyor.
Nurgül’le birlikte, hiç düşünmeden hemen yanına koşuyoruz.
Nurgül yaklaştı ve onunla konuşmaya başladı.

Bu arada ben gözlerimi ondan alamıyorum. Maskesine rağmen yüzünü aydınlatan gözlerinin gücünü fark ediyorum. Zaman kısa bir süreliğine donuyor, sadece bakışlarıyla hipnotize oluyorum.

Bu büyülü atmosferi bozmamak, araya girmemek için kendimi tuttum, karşımdaki bu doğaüstü varlığa hayranlıkla bakmaya devam ettim, tek istediğim buydu. O yüzden biraz ayrı duruyorum. Kızlar tam arkamda. Céline bir video ve fotoğraf çekmek istedi, ancak prodüksiyondan bir çalışan bunu yapmasına engel oldu. Bu benim en büyük üzüntümlerimden oldu, keşke bu unutulmaz anı birkaç fotoğrafla ölümsüzleştirebilseydik.

Birden bakışı üzerime odaklanıyor. Selam vermek için başını salladı. O saniyeleri asla unutamam. Derin bakışları kendimden geçmeme neden oluyor. Gözleri üzerimdeyken beni kaplayan duyguyu tarif etmem çok zor. Bugün bile, doğru kelimeleri bulmakta zorlanıyorum. Sonra bana yaklaştığında her şey hızlanıyor. Düşünebilme yetim azaldı, kendimi daha da savunmasız hissediyorum. Yine de ona yarı İngilizce, yarı Türkçe birkaç kelime söylemeyi başardım, Fransa’dan geldiğimizi, Engin Akyürek Fransız kulübü olduğumuzu, burada olmaktan sonsuz onur duyduğumuzu söyleyebildim. Ziyaretimizin, kendisine Aralık 2020 teslim edilen albümündevamı olduğunu söyledik.  Hemen “Ah, evet, albüm! », diyerek maskesinin altından hissedilir bir gülümsemeyle yanıt verdi. Hep bu anın hayalini kurdum ve hayalimi burada yaşıyorum. Ona söylemem gereken ve bilmesini istediğim onca şeyi ezbere öğrenmiştim, hayranlığımı, tüm kişiliğine olan tutkumu vb. Ancak panik bir kez daha hakim oldu. İçeride “kilitlenmiş” gibi hissediyordum. İçimde kaynayan kelimeler çatışıyor ve tek bir tanesini bile telaffuz edemiyordum.

Bu içsel paniğe rağmen, bünyem en azından ona hediyelerini vermeme izin verdi. Benim hediyem üzerinde adının kazındığı bir kalem ve iliştirilen bir kart : “Hafıza kaybolur ama yazı kalır. Bizim için çok değerli olan hikayeleriniz aracılığıyla düşüncelerinizi dünyanın dört bir yanındaki hayranlarınıza sunduğunuz için teşekkür ederiz. »

Bize teşekkür ediyor, grup için bir fotoğraf imzalıyor ve ardından Sessizlik kitabını her birimize ithaf ediyor.

Son olarak, kısa bir fotoğraf çekimi için poz vermesini rica ediyoruz, ancak çok fazla olduğumuzu düşünen görevli, yalnızca bir grup fotoğrafı çekmemize izin veriyor.

Engin, Nurgül’ün getirdiği kitapları imzalamaya devam etmek için karavanına yöneliyor.
« Hangi isimler için imzalayayım? » diye sordu, Nurgül hemen kendisine isimlerin bulunduğu kitapları verdi. Kitapları imzalarken Nurgül ile nasıl tanıştığımızı sordu biz de İnstagram üzerinden iletişim kurduğumuzu söyledik. Kitaplar imzalandıktan sonra, Engin ile son bir fotoğraf çekimi rica ediyorum. Görevli yine karşı çıktı ama Engin karavanın kapısında belirerek neşeyle « Tamam! » dedi”. Birkaç resim daha çekmemizi kabul etti.
Onun büyük samimiyeti, hoşgörüsü, nezaketi ve anlayışı karşısında çok heyecanlandım, çoşkumu hayal bile edemezsiniz. Ayrıca onu maskesiz görme ve fotoğrafını çekme ayrıcalığına sahip oldum. Yüzünde görülen yorgunluğa rağmen, ışıltılı gülümsemesiyle içimizi büyük bir neşeyle doldurdu ve bu beni bir kez daha heyecanladırdı. Bu an sonsuza kadar aklımda kalacak.

Size söylemeliyim ki bulutumdan inmek uzun zaman aldı. Büyülü anları ve mutluluklarıyla dolu bu 21 Nisan günü, en sıra dışı anlardan biri olarak hatıralarımda yer alacak.

Fotoğrafın ardından içten teşekkürlerini sunan Engin, artık dinlenme vaktinin geldiğini söyledi. Gerçekten de, bitkinliği görülüyordu. O gittikten sonra büyük bir boşluk oluştu ve hiçbirimiz oradan ayrılmak istemedik. Kalmak bir bakıma onu bize yakın tutmaya devam edecekti.
Bugün ise « Engin Akyürek nasıldı ? » sorusuna cevabım, doğal, sıcak ve çok rahat. Engin’in çok değerli bir aktör statüsünden dolayı – iki sahne çekimleri arasında meşgul – sabırsız hatta soğuk olabileceği düşünülebilirdi. Tam aksi, bazen bize engel olan yapım ekibinin tam tersine, isteklerimize daha fazla özen gösterdiğini, her hareketimizle ilgilendiğini ve inanılmaz bir iyilikseverliğe sahip olduğunu söyleyebilirim.

Bu gözlemden çıkarabildiğim tek şey, tanışma günü hazır olmak için haftalarca kendimi hazırlamam gerekti, onun karşısında olmak bile tüm yetilerimi kaybetmeme neden oldu ve suskun kaldım. Buna inanmak için bu deneyimi bizzat yaşamalısınız.

Engin’in en etkileyici yanı sadeliği, kusursuz tavrı, samimiyeti ve özgünlüğüdür. O etkileyici ve büyüleyici bir adam. Hatta onun bir büyücü olduğunu söyleyecek kadar ileri giderdim. Varlığı, karizması onu eşsiz kılıyor. Karşınıza geçtiğinde tüm karakterlerini unutuyorsunuz. Sadece cazibeli adamı, son derece olgun, dikkat çekici, samimi, kibar, nazik ve misafirperver Engine Akyürek’i görüyorsunuz. Açık ve net ifadeleri ve tavırları olan bir adam. Dikkat çekecek kadar dikkatli ve ekranda olduğundan daha yakışıklı. Gerçekten çok güzel kirpiklerle çevrili parlak karamel renkli gözleri var. Saçları biraz kısa ama yine de güzel. Güzel burnu yüzüyle mükemmel bir uyum içinde. Uzun, ince, biçimli parmakları var (karavanının önünde çekilen fotoğrafta da görebileceğiniz gibi). Etkileyici figürü ve kusursuz tavrı, altın kalbine biraz daha katkı sunuyor. Alçakgönüllü ve mütevazı bir insan, aynı zamanda kibar,  sonsuz kibar. Size gülümsediğinde, çevresini de  aydınlatıyor. Oynadığı tüm karakterler gibi Engin Akyürek de son derece sevecen. Varlığı ile sanatında mükemmel bir şekilde ustalaştı bu da derin bağlar kurmamızı sağlar.

Vous cherchez une agence pour organiser votre voyage en Turquie ?

Je vous conseille Scope Voyage Turquie qui met tout en oeuvre pour permettre la flexibilité nécessaire à la préparation de votre voyage et vous construit votre itinéraire sur mesure.



Profitez d'un service exceptionnel
pour faire de votre voyage une expérience unique.

Buna ek olarak, adını harika bir şekilde taşır : Engin Akyürek

İsteksizce oradan ayrıldıktan sonra malikaneye giden yola giriyoruz.

Şans bir kez daha bize gülümsüyor çünkü Konak’ın görevlisi orada ve Efeoğlu ailesinin Sefirin Kızı’nda pek çok hatırasına tanık olan bu muhteşem konağın içini gezebilmemiz için kapıyı bize sonuna kadar açıyor. Hatıra fotoğrafları çekmemize izin veriyorlar.

Daha sonra Sefirin Kızı’nın birçok özelliğinin yanı sıra Melek’in gerçek boyutlu oyuncak evini ya da Mavi ile Sancar’ın gezdiği yeri çağrıştıran tarihi ve eşsiz bir yer olan küçük orman kulübesine gidiyoruz. NGM prodüksiyonu, Melek’in kulübesinin arkasında Muğla’nın eteklerinde, muhteşem yeşillikler, olağanüstü su alanları ve dağlar arasında mükemmel çekim yerleri seçmeyi başarmış. Etkileyici, görkemli ve büyüleyici.

Bu unutulmaz günün ertesinde, Türk “Saint-Tropez” olarak da bilinen, limana demirlemiş tekneleri, hareketli sokakları ve zengin hediyelik eşya dükkanları ile muhteşem bir yer olan Bodrum’u ziyaret ediyoruz. Burası, gün boyunca dolaşmak veya bir Türk çayı veya kahvesi için terasta oturmak veya serinletici bir dondurmanın tadını çıkarmak için harika bir yer.

Özge Cenikli’yi de ziyaret etme fırsatımız oldu. 12 Ekim’de orman kulübesi önünde Sefirin Kızı’nın ekibiyle yaptığı kutlamada Engin’in ünlü doğum günü pastasını Özge’nin yaptığını hatırlayacaksınız.

Büyük yardımsever, cömert Özge, Türk çayı ve kahvesi eşliğinde bize lezzetli ev yapımı kek spesiyallerinden birini hazırladı. Kısa bir ziyaret, elbette, ama çok keyifli ve sonsuza dek aklımızda kalacak.

Ziyaretimiz Milas’ta daha doğrusu Kahraman’ın Müge’yi rehin aldığı Boğaziçi Köyü’nde devam ediyor. Site biraz uzak ama çevredeki manzara gerçekten buna değer. Oraya bir hatıra yazı kazıdık : “Fransız Sefirin Kızı Hayranları”. Bu büyülü fikir için Carole’a çok teşekkür ederim.

Devamında bizlere karşı her zaman nazik davranan Nedim’le tekrar buluşmak için geri dönüyoruz. Nedim, Sancar’ın Türkiye’ye dönüşünde Akın’ı alıkoyduğu yer olan eski yel değirmenine kadar bize eşlik etti. İnanılmaz bir manzaraya sahip harika bir yer, orada harika zaman geçiriyoruz.

Nihayetinde, sayısız duyguyla, çok sayıda keşif ve sürprizle noktalanan ve hepsinden önemlisi çok güzel karşılaşmalarla noktalanan bir seyahat oldu ! O anları yeniden yaşamak için sabırsızlanıyorum!

Bu vesileyle, beni ve arkadaşlarımı Sefirin Kızı setinde ağırlamak için yoğun programından birkaç dakika ayırdığı için Sayın Engin Akyürek’e teşekkür etmek istiyorum. Onunla yüz yüze tanışmak benim için kelimenin tam anlamıyla bir rüyanın gerçekleşmesiydi. Fotoğraflar için poz verme nezaketini, getirdiğimiz birçok kitabı imzalamasını ve dil engeline rağmen bizimle iletişim kurma arzusunu asla unutmayacağım. Bu, dünyadaki tüm hayranlarının deneyimlemesini dilediğim bir an.

Amacımız, onu uluslararası alanda, yani Fransızca ve İngilizce konuşulan ülkelerde, ancak daha özel olarak Fransa’da, Facebook siteleri aracılığıyla tanımaya ve yaymaya devam etmektir:

https://www.facebook.com/EnginAkyurekfrance
▶https://www.facebook.com/groups/391440485077948

Vous cherchez une agence pour organiser votre voyage en Turquie ?

Je vous conseille Scope Voyage Turquie qui met tout en oeuvre pour permettre la flexibilité nécessaire à la préparation de votre voyage et vous construit votre itinéraire sur mesure.



Profitez d'un service exceptionnel
pour faire de votre voyage une expérience unique.

Ayrıca, Instagram aracılığıyla: ▶https://www.instagram.com/enginakyurekfrance/?utm_medium=copy_link

Tweet yoluyla:

Engin Akyürek Fransa (@Engin_France): ▶https://twitter.com/Engin_France?s=07

Ve son olarak bloğumuz:

Dizi ve filmlerdeki çalışmalarıyla ilgili çok sayıda makale ve röportaj yayınlıyoruz.

En büyük dileğimiz Sayın Engin Akyürek’in tüm bu sosyal medya sitelerinde gezinmesi, onu dünyada ne kadar çok seveni ve hayranı olduğunu görmesi. Kendisine hayranlığımız o kadar büyük ki, onu her zaman başka projelerde görmek için sabırsızlanıyoruz.


Ona en iyisini diliyoruz ve onu sonsuza kadar seviyoruz.
Faryal (Engin Akyürek Fransa’nın grup Yöneticisi)

Katkıları için www.scope-voyage.fr seyahat acentesi yöneticisi Şentürk Demircan’a içtenlikle teşekkür ederiz.
▶https://scope-voyage.fr/
▶https://www.facebook.com/afeltravel

Pages: 1 2 3

Leave a Reply

Your email address will not be published.

error: Right click prohibited